Dijital Pedagojide İnsan Unsuru






Dijital Pedagojide İnsan Unsuru



Öğretmenlerin teknoloji kullanımına yönelik sıklıkla duyduğumuz bir ifade var.  Öğretmenlerin dijital okuryazarlık becerileri geliştirilmelidir, bu ifadeye katılıyorum ancak dijital okuryazarlık kavramının tüm kesimlerce doğru anlaşılmadığını düşünüyorum. Dijital okuryazarlık becerileri ders esnasında (öğrenciyi merkeze alarak) dijital araç gereçlerin etkin kullanımı ile yüksek verim elde ederken; dijital beceri ve bilgisayar okuryazarlığı ise dijital araç gereçlerin tuşuna basarak çalıştırma olarak düşünülebilir. Dijital beceri ve bilgisayar okuryazarlığı bir öğretmenin etkin ders anlatımı için tek başına yeterli değildir. Donanıma erişimi öğrenmek için öğretmen olmaya gerek yoktur; temel düzeyde bilgisayar kullanım bilgisi ve dijital becerisi olan kişi, yönergeleri takip ederek bu işlemi gerçekleştirebilir. Öğretmenin, donanımı etkin bir şekilde kullanarak öğrenci merkezli bir eğitim anlayışı ile hareket etmesi gerekir. Bu koşulları sağladığında 21. yüzyılın ihtiyacına karşılık gelen dijital okuryazar öğretmen olma yolunda önemli bir adım atmış olacaktır.

Dijital pedagojide insan unsuru vurgulanmaktadır, bu doğrultuda öğretmenlerin canlı derste dikkat etmesi gereken üç temel unsur bulunmaktadır:

1) Sadece bilgi aktarımı yapmama

2) Diyalog ve tartışma ortamı oluşturma

3) Öğrencilerin kendini yansıtabileceği fırsatlar oluşturma

Somut bir örnekle başlayalım. Tüm öğrencilerle paylaşmak üzere bir ders anlatım videosu açtınız ve video anlatım tamamlandığında bu anlatım üzerine bir cümle ekleme yapmadan ilgili kısmı geçtiniz veya bir powerpoint sunusu okur gibi videodaki anlatımı tekrar ettiniz.  Siz iki şey yaptınız, birincisi ders anlatım videosuna erişimi öğrendiniz, ikincisi sadece bilgi aktarımı yaptınız ve geçtiniz. Aslına bakılırsa yukarıda sıralanan üç temel başlığı öğrenme/öğretme sürecinin etkin bir şekilde planlandığı öğrenci merkezli sınıflarda görmekteyiz. Dijital eğitimin bu imkan ve olanakları sunmada yüz yüze eğitim kadar avantajlı olduğunu düşünmüyor olabilirsiniz ancak bu durum tam öğrenme için sınıflarda uygulanan yöntem ve tekniklere sırt çevirmek anlamına gelmemelidir. Örneğin bir ders anlatım videosu izletildiğinde yüz yüze eğitimde olduğu gibi çocuklara düşünme imkanı sunarak ne anladıklarını sorabilir veya ilgili videodan önce ön öğrenmelerini kontrol edebilirsiniz. Böylelikle sadece bilgi aktarımı yapmamış olursunuz. Diğer önemli unsur diyalog ve tartışma ortamı oluşturma. Öncelikle şunu kabul etmek gerekir, canlı ders esnasında öğretmen ve öğrenci hazırdır (kitaplar açıktır ve ekranda belirmiştir) ve bir öğrenme ortamında (sanal sınıf) eş zamanlı olarak derse başlanacaktır. Bu rutinler yüz yüze eğitimin rutinleridir; sanal sınıf, yüz yüze eğitimin kazanımlarına erişmede yüzde yüz yeterli olmasa da tamamıyla yetersiz olmayacaktır. Öyleyse tartışma ve diyaloğun oluşacağı bir ortam oluşturulabilir. Örneğin öğretmen ekran paylaşımı yaparak bir okuma metni açar tüm öğrencilerin takip etmesini ifade ederek örnek okuma yapar. Sonrasında tüm sınıfın eşlik edeceği ortak okuma yaptırır (Böylelikle dijital ortamda ders takibini de güçlendirmiş olur). Devamında öğrencilerin okuduğunu anlama becerilerini kontrol eder. (Bu aşamada çoğul olarak bir takılma varsa bir önceki aşama tekrar edilir.)  Metinde geçen olay veya karakterlerle ilgili fikir alışverişi yapılır, öğrencinin cevabı dinlendikten sonra neden bu şekilde düşündüğü sorularak diyalog sürdürülür, farklı şekilde düşünenler varsa onlar da söz hakkı alarak düşüncelerini paylaşır ve bir tartışma ortamı oluşturulur. Bu oluşumu gerçekleştirmek için seçilen metin oldukça önemlidir. Metin seçimi bu işleyişe yardım edecek nitelikte (kesin ve nesnel yargılardan uzak) olmalıdır.

Son olarak öğrencilerin kendini yansıtabileceği fırsatlar oluşturulmalıdır. Bu iki şekilde düşünülebilir. Öğrenci cephesinden bakıldığında kendini ifade etme ve onaylatma açısından bir fırsat, öğretmen cephesinden bakıldığında ise öğrenmeleri kontrol etmek için öğrenciye sunulan fırsatlar olarak düşünülebilir. Ayrıca dersin ölçme değerlendirme aşaması bu basamakta ele alınabilir, web 2.0 araçları kullanılabilir. Bu araçlarla öğrencilerin doğru ve yanlışları, kavrama düzeyleri tek tek kontrol edilebilir. Ayrıca karşınıza çıkan tablo öğretmenin sonraki ders anlatımları için bir veridir.

Dijital eğitim, 21. yüzyıl koşullarında öğrencilerin okul eğitimlerine ilaveten deneyimlemesi gereken, sürdürülebilir bir seçenek olmalıdır. Ancak öğrenci açısından avantajlı bir oluşum iken; yanlış rehberlik edildiğinde bir o kadar da verimsizleşebilir. Öğretmenin sürekli bilgi aktardığı bir canlı ders öğrenci merkezli eğitim anlayışından uzaklaşır ve dijital pedagojinin kabul ettiği insan unsurunu yok sayar.

 

Kaynakça

https://www.edutopia.org/article/3-tips-humanizing-digital-pedagogy

Tolga

Yazıcı